![]() |
||||||||||||||||||||||
![]() |
||||||||||||||||||||||
Sitemize Hoşgeldiniz.
Değerli Arkadaşlar, Türkiye’de 11 yıldan beri uygulanmakta olan yapı denetim sisteminin bağlı olduğu 4708 Sayılı Kanunun bazı eksik yönleri olmasına rağmen; bugüne kadar kanun kapsamında inşaatları tamamlanmış olan yapılarda, özellikle “Taşıyıcı Sistemi” ilgilendiren imalatlarda, yüzde 90 oranında başarı sağlanmıştır. Kanun üzerinde yapılacak bazı revizelerle bu oranı tüm imalatlarda daha yüksek başarı seviyesine ulaştırmak mümkündür. 4708 Sayılı Kanunun eleştirdiğimiz maddelerinden biri “Ceza Maddesidir”. Kanunun 8.Maddesine göre ceza alan Kuruluşlar ile mühendis mimarların büyük çoğunluğu, ruhsat eki onaylı projelere uygun denetim yapmadıkları için geçici faaliyet durdurma cezası almışlardır. Ancak, cezaya esas tespitlerin yapıldığı tarihte onaylı projeye aykırı yapılmış imalatlar daha sonra “tadilat projesiyle” mevzuata uygun hale getirilmişlerdir. Yapı denetim sistemini bozan ve tarafları mağdur eden bu uygulama düzeltilmelidir. Onaylı projeyi çizen “Proje Müellifi” ile projeyi onaylayan ve sorumluluk alan “Proje Denetçisi” nin inşaat sürecinde ihtiyaç duyulan ve “İMAR MEVZUATINA UYGUN” olan değişikliklerinin, daha sonra tadilat projesinin hazırlanıp ruhsata bağlatması şartıyla, inşaat mahalinde yapılabilme yetkisi verilmelidir. Bu durumda mükerrer tadilat ruhsatlarının alınması önlenecek ve bürokratik işlemler azalacaktır. Diğer taraftan da yapı denetim kuruluşları ile birlikte mimar mühendisleri ve yapı sahibi ile müteahhidi mağdur olmayacaktır. Yeni hazırlanan kanun taslağında “denetlenen ile denetleyen arasındaki ticari ilişkinin ortadan kaldırılması” yönünde bir düzenleme yapılmamıştır. Müteahhit, Yapı Denetim Kuruluşunu kendisi belirlediği sürece, sektörde sağlıklı bir denetim sürecinin oluşması mümkün değildir. Ayrıca, 648 sayılı KHK ile hizmet bedellerinin yarı yarıya düşürülmesi ve peşpeşe çıkartılan ek yönetmeliklerle, Yapı Denetim Kuruluşları sayısının arttırılması ve sayı sınırlamasının kaldırılması ile ülke çapında belli bir standart yakalamış olan yapı denetim sistemi işlevsiz hale getirilmiştir. Bir ilde yapı denetim kuruluşları sayısının artması ile kaliteli bir denetim yapılması arasında tamamen ters orantı söz konusudur. Oluşacak haksız rekabet ortamının önüne geçilmelidir. Depremlerin birer afete dönüşmesini istemiyorsak “can ve mal güvenliğini” esas alacaksak; yapı denetim sisteminin, bugüne kadar her ortamda dile getirdiğimiz aşağıdaki çözüm önerileri ışığında, değiştirilmesi gerekmektedir:
Yönetim Kuruluna seçilmiş olan arkadaşlarımla beraber “Tüm Şube Başkanlarının” katkı ve desteği ile yeni dönemde “Yapı Denetim Kanunu” ve “Yönetmeliklerinin” ülke yararına olacak şekilde değiştirilmesi için çalışacağımıza inanıyorum. Saygılarımla, Hüseyin KAYA
|
||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||
Aktif Kullanıcı : 1 Toplam Ziyaretçi : 598,574 |